Tarımsal Üretim bir milletin olmazsa olmazıdır.

Yeterlilik oranı olarak bilinen ihtiyaçların yurt içinden karşılama oranı ne kadar yüksekse dışa bağımlılık o kadar azalır ve o millet o kadar hür yaşar.

Doğal olarak yeterlilik oranı az olan üretimlerin desteklenmesi, masraflarının bir kısmının devletçe karşılanması gerekmektedir.

Bir de yeterlilik oranı yüksek olan üretimler vardır. Bu kapsama giren  ürünler cari açığımızın kapanmasında rol oynayan ve Ülke olarak elimizi güçlendiren ürünler olmaktadır.

Ülkemizde üretimin büyük kısmının ihraç edildiği, iç piyasa tüketiminin az olduğu iki tarım ürünümüz Fındık ve İncirdir.

Bu ürünlerimizde ihtiyacın karşılananaması ve ithal edilmesi gibi bir dert olmadığı için devlet kurumlarımız daha rahat olmaktadır.

Fındık ve  İncir gibi ürünlerimizde Devletimiz

1- Üretimi artıracak,

2- İhraç edilecek ürünlerin daha iyi fiyattan satışını sağlayacak tedbirler alarak üreticilerimizin menfaatlerini artırmaya çalışmaktadır.

Tarımsal üretimi artırmak bir anda olabilecek bir olay değildir.

Sorunları tespit ve analiz etmek, tespit edilen sorunların öncelik sırasına göre kararlılıkla üzerine gitmek , alınan sonuçları karşılaştırmak , istenilen sonuçlara ulaşılamamışsa hedef stratejilerini gözden geçirmek gerekir.

Bu çalışmaların üreticilerce koordine edilmesi mümkün değildir.Tarım ve Orman Bakanlığımızın bu konuda yaptığı çalışmalar Bölge Kalkınma Ajansları tarafından yürütülmekte ve koordine edilmektedir.

Kalkınma ajansımızın ivedilikle Fındık Tarımındaki sorunların tespiti ve çözüm stratejileri hakkında çalışmalar yapması, çalışma sonuçlarına göre kamu ve sivil toplum kuruluşlarını yönlendirmesi gerekmektedir.

Artan üretim alanlarına rağmen fındık rekoltemizin 20 yıldır 500.000 ton bandında olması fındık ocaklarımızdaki verimin her gün azaldığını göstermekte, bu durum hem üreticilerimizin hem devletimizin daha az gelir elde etmesine neden olmaktadır.

İhraç edilen ürünlerin daha iyi fiyattan satışını sağlayacak tedbirler nasıl ve hangi kuruluşlar tarafından alınmalı konusunu önümüzdeki ay ele alalım.

Kalın sağlıcakla….