KÖŞE YAZILARI | Akçakoca Ses | Akçakoca'nın En Büyük Haber Portalı https://www.akcakocases.com Gerçek Akçakoca Haberleri Sat, 13 Apr 2019 15:17:13 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.4.4 ORDU FINDIK ÇALIŞTAYI VE AKÇAKOCA FINDIK ÜRETİM & SATIŞ KOOPERATİFİ https://www.akcakocases.com/ordu-findik-calistayi-ve-akcakoca-findik-uretim-satis-kooperatifi/ https://www.akcakocases.com/ordu-findik-calistayi-ve-akcakoca-findik-uretim-satis-kooperatifi/#respond Sat, 13 Apr 2019 15:17:13 +0000 https://www.akcakocases.com/?p=15628 11-12 Nisan 2019 tarihlerinde Ordu ilimizde Fındık Çalıştayı yapıldı. Batı Karadeniz’in fındık ambarı Akçakoca ilçemizden kim katıldı bilmiyorum. İnşallah katılan olmuştur. Şahsen ben katılmayı çok istemiştim. Talep etmeme rağmen davetiye gelmedi. Biz konumuza gelelim. Tamamlanan Ulusal Fındık Çalıştayının sonuç raporuna göre : – Fındık Bahçelerimizin özellikle doğu Karadeniz de büyük kısmının yaşlandığı ve yenilenmesinin gerektiği […]

The post ORDU FINDIK ÇALIŞTAYI VE AKÇAKOCA FINDIK ÜRETİM & SATIŞ KOOPERATİFİ first appeared on Akçakoca Ses | Akçakoca'nın En Büyük Haber Portalı.]]>
11-12 Nisan 2019 tarihlerinde Ordu ilimizde Fındık Çalıştayı yapıldı.

Batı Karadeniz’in fındık ambarı Akçakoca ilçemizden kim katıldı bilmiyorum. İnşallah katılan olmuştur. Şahsen ben katılmayı çok istemiştim. Talep etmeme rağmen davetiye gelmedi.

Biz konumuza gelelim.

Tamamlanan Ulusal Fındık Çalıştayının sonuç raporuna göre :

– Fındık Bahçelerimizin özellikle doğu Karadeniz de büyük kısmının yaşlandığı ve yenilenmesinin gerektiği

– Bahçe bakımlarının yeterince yapılmadığı

-Alan bazlı destekleme ödemelerinin fındık verimini artırmada etkili olmadığı

– Depolama şartlarının iyileştirilmesi gerektiği ve lisanslı depoculuğa geçişin hızlandırılması gerektiği

-Arazi büyüklüklerinin çok düşük olmasının önüne geçilebilmesi için Üretim toplulaştırması modeline geçilmesi gerektiği

-Devletimizin fındık politikasını uzun vadeli ele alması gerektiği belirtilmiştir.

Bu sorunların tamamı çözülmesi gereken sorunlar üstelik çözümü mucize gerektiren sorunlar da değildir.

Yalnız sorun 705 bin hektarda yıllık 600 bin ton üretimi yapan yaklaşık iki milyon fındık üreticimizi çözümün parçası yapabilmek, üreticilerimizin çözüme katkı sağlamasını sağlayabilmektir.

İçerisinde üreticinin aktif rol almadığı bir çözüm modelinin teoriden ileri gidemeyeceği kesindir.

Bunun içinde köylerden başlanarak Fındık üretici kooperatifleri kurulmalı, sorunun çözümünde üreticilerimizin birlikte hareket etmesinin asıl unsur olduğu üreticilerimize anlatılabilmelidir.

Kooperatifleşme ve birlikte hareket etmede en büyük handikap ise yönetime talip olan kişilerin üyelerin aidatları ile veya başka imkanlarla sağlanan imkanları kendi çıkarları için kullanacağı, veya kooperatifi amacı dışında siyasi çıkarları için kullanacağı korkusudur.

Maalesef bu konuda ülkemiz acı tecrübelerle doludur.

Ama inanın ki güzel yönetildiği için güzel ve etkili bir şekilde sorunlarını çözen, birlikte hareket ederek daha fazla gelir elde edebilen bir çok örnek de Ülkemizde bulunmaktadır.

Arabacı köyünde fındık arazisi olup, fındık tarımı ile uğraşan 200 üretici bir araya gelip ” Arabacı köyü Fındık Üretim ve Satış  Kooperatifi ” kurabilmeli, Fındık Tarımındaki uygulamaları ve sorunları kooperatif olarak çözebilmek için uğraş verebilmelidir.

Bu kooperatif gerektiğinde gübresini ilacını toplu olarak alıp köye getirtebilmeli, gerektiğinde İlaçlamayı veya filiz almayı bir şirkete ihale edebilmelidir.

İşte o zaman istediği her kurumdan ve sivil toplum kuruluşundan çözüme katkı sağlamasını isteyebilir.

Aynı Şekilde  ilçemizdeki en fazla söz sahibi olan sivil toplum kuruluşu

” Akçakoca Fındık Üretim ve Satış Kooperatifi” olmalıdır.

Düşünsenize 5-6 bin üyeli Akçakoca Fındık üretim ve satış kooperatifi bir kurumdan yardım isteyecek ve alamayacak.

Birlikten rahmet doğar.

Değil Tarım, Orman, Sağlık müdürünü, üniversite öğretim elemanını , inanınki Rektörü veya Tarım bakanımızı davet etse yok demez.

Ancak bu şekilde kurulacak birliktelikler le sorunlar öncelik sırasına konulup, imkan ve şartlar ölçüsünde çözülebilir.

Ancak bu şekilde ilgili kurumların yardımı ve desteği alınıp, çözüme katkı sağlaması sağlanabilir.

Ancak bu şekilde üretici zamanla sorunların çözüldüğünü görerek , daha iyi üretim ve daha karlı satış yapması için neler yapabileceği hakkında kafa yorar, emek sarfeder.

Demedi demeyin.

The post ORDU FINDIK ÇALIŞTAYI VE AKÇAKOCA FINDIK ÜRETİM & SATIŞ KOOPERATİFİ first appeared on Akçakoca Ses | Akçakoca'nın En Büyük Haber Portalı.]]>
https://www.akcakocases.com/ordu-findik-calistayi-ve-akcakoca-findik-uretim-satis-kooperatifi/feed/ 0
NEDEN OLMASIN ? HADİ BAŞLAYALIM https://www.akcakocases.com/neden-olmasin-hadi-baslayalim/ https://www.akcakocases.com/neden-olmasin-hadi-baslayalim/#respond Tue, 09 Apr 2019 06:40:38 +0000 https://www.akcakocases.com/?p=15522   Nisan ayını nerdeyse yarıladık, Mayıs ayı geliyor. Bahar demek kuş sesi, arı vızıltısı, traktör gürültüsü demektir. Bahar demek tarla, bağ-bahçe, kürek –bel, tohum-fide demektir. Uzun kış mevsimi boyunca her akşam televizyonda domates, biber fiyatlarını gösteren haberlerle vakit geçirdik. Bazen kızarak bazen üzülerek yuh artık diyerek çayımızı yudumladık. Bizim memlekette mahalle pazarı Cumartesi günleri kurulur. […]

The post NEDEN OLMASIN ? HADİ BAŞLAYALIM first appeared on Akçakoca Ses | Akçakoca'nın En Büyük Haber Portalı.]]>
 

Nisan ayını nerdeyse yarıladık, Mayıs ayı geliyor.

Bahar demek kuş sesi, arı vızıltısı, traktör gürültüsü demektir.

Bahar demek tarla, bağ-bahçe, kürek –bel, tohum-fide demektir.

Uzun kış mevsimi boyunca her akşam televizyonda domates, biber fiyatlarını gösteren haberlerle vakit geçirdik. Bazen kızarak bazen üzülerek yuh artık diyerek çayımızı yudumladık.

Bizim memlekette mahalle pazarı Cumartesi günleri kurulur. Ortaokula giderken babam pazara kardeşimle beni götürürdü. Bir haftada tüketeceğimiz sebzeyi babam alır, biz eve getirirdik. Babam Her hafta 10 kg domates alırdı, diğer sebzelerle 20 kg ı bulurdu Pazar alışverişimiz.

Eskiden pazarlarda bir sürü tornet arabası olurdu, Alışveriş yapan insanların aldıkları sebzeleri evlerine bırakıp üç beş kuruş harçlık almak için. Şimdilerde pazarda hiç el arabası gören var mı?

Düşünsenize pazardan 10 kg domates, 5 kg salatalık, 5 kg sivri biber, 3 kg dolmalık biber,3 kg patlıcan,3 kg Ayşe hanımefendi yeşil fasulye ,karpuz , kavun , birkaç bağ da maydanoz, tere, roka alıp bir el arabası tutup eve gidiyoruz!!!

Muhtemelen taşlarlar yol da .

Hadi başlayalım.

Bu bahar mevsiminde elimize küreğimizi, belimizi, çapamızı alalım bir değişiklik yapıp bizde üretmeye, kendi ürettiğimizi yemeye çalışalım.

Herkes arazisi, imkânı, vakti ölçüsünde sebze üretsin.

Muhtemelen yazıyı buraya kadar okuyan arkadaşlarımın birçoğu söylenmeye başlamışlardır.

-Demesi kolay, öyle demekle olmuyor.

-İş güç var nasıl gidip de domates-biber dikelim.

-Hanım, Çoluk çocuk bahçemi yaparlar, ben yalnız ne yapayım. vs.

Valla tabii kolay değil üretmek. Emek ister, İşgücü ister, zaman ister, uğraş ister, çaba ister, fedakârlık ister ister de ister.

Yorulursun , çamur olursun ,ellerin acır , üstün başın kirlenir üstelik.

Ama inanın başlayınca çok zevklidir, Domatesi dalından koparmak, gözün gibi baktığın salatalığı yıkayıp salataya doğramak, kendi yetiştirdiğin dolmalık biberi hanım masada biber dolması yapıp getirince afiyetle yemek.

Tarımsal üretimle uğraşan insanlarımız tabii yapabildikleri kadar büyük alanlarda yapsınlar, üretimimiz artsın, fiyatlar düşsün. İnsanlarımız daha ucuz fiyatlarla sebze ihtiyaçlarını karşılayabilsin.

Tarımsal üretimle uğraşmayan, yani il-ilçelerde oturup büyük sebze alanında üretim yapma imkânı olmayan, Özellikle Karadeniz bölgemizin bölge yerleşimi gibi köylere, tarım yapılabilir alanlara çok da uzak olmayan yerlerde yaşayan insanlarımızda kendi imkânları ölçüsünde, en azından evinin ihtiyaçlarını karşılamak için sebze üretseler fenamı olur?

1 dönüm yani 1000 m2 arazide açıkta sera, örtü altı vs olmadan karışık sebze üretimi yapsak 2-4 ton sebze üretiriz. Bunun yarısını bile üretsek evimizin ihtiyacı karşılanır.

Bizim öyle bir arazimiz yoksa bile arazisi olan bir arkadaşımızla beraber yapabiliriz. Bir dostunla beraber uğraşınca iş de daha kolay yürür, sohbet ederek, sıraya koyarak halledilebilir.

İl merkezlerinde yaşayan insanlarımız dışında herkes için zor değildir 300-500 m2 sebze dikeceği alan bulmak. Ben inanıyorum ki Akçakoca ilçemizde yaşayan herkes bir arkadaşı ile ortak sebze üretebileceği 1 dekar alana ulaşabilir.

Mesela benim Döngelli köyümüzde arazisi olan sizden iyi olmasın, bir öğretmen arkadaşım var, bu sene 1 dönüm yeri beraber sebze üretmek için traktörle sürdürdük, karışık sebze bahçesi yapacağız.

Neden Olmasın ???

Hadi Başlayalım…

 

The post NEDEN OLMASIN ? HADİ BAŞLAYALIM first appeared on Akçakoca Ses | Akçakoca'nın En Büyük Haber Portalı.]]>
https://www.akcakocases.com/neden-olmasin-hadi-baslayalim/feed/ 0
8 Mart Dünya Kadınlar Gününde Kız Öğrenci Kaleminden “KADIN” https://www.akcakocases.com/8-mart-dunya-kadinlar-gununde-kiz-ogrenci-kaleminden-kadin/ https://www.akcakocases.com/8-mart-dunya-kadinlar-gununde-kiz-ogrenci-kaleminden-kadin/#respond Fri, 08 Mar 2019 08:09:42 +0000 https://www.akcakocases.com/?p=14706 KADIN İnsanoğlunun var olmasının sebebi, insanlığın anası Kadın. İnsanlık tarihinin başlangıcından günümüze  yaşanan tüm zorluklara göğüs geren, her türlü zor şartlarda koruyucu besleyici bir rol üstlenmiş ve savaşçı bir kimlik kazanmış kadın. Tarih yazmış tarihin akışını değiştirmiş kadın. Hayatta kalabilmek soyunu devam ettirmek için saçını süpürge etmiş kadın. Bütün bunlara karşın  her türlü zevk ve […]

The post 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde Kız Öğrenci Kaleminden “KADIN” first appeared on Akçakoca Ses | Akçakoca'nın En Büyük Haber Portalı.]]>
KADIN

İnsanoğlunun var olmasının sebebi, insanlığın anası Kadın.

İnsanlık tarihinin başlangıcından günümüze  yaşanan tüm zorluklara göğüs geren, her türlü zor şartlarda koruyucu besleyici bir rol üstlenmiş ve savaşçı bir kimlik kazanmış kadın.

Tarih yazmış tarihin akışını değiştirmiş kadın.

Hayatta kalabilmek soyunu devam ettirmek için saçını süpürge etmiş kadın.

Bütün bunlara karşın  her türlü zevk ve ihtiraslarına alet edilen , hor görülen, itilen kakılan ,  her şeyden evvel bir ana, bir kardeş, bir eş olduğu unutulan Kadın.

İnsanlık tarihinden günümüze gelinceye kadar binbir türlü eziyete , çileye  cefaya mahkum edilen kadın.

Bir mal gibi görülmüş , alınıp satılan, bazı toplumlarda  doğumuyla diri diri toprağa gömülen , toplumda yeri olamayan , hiçbir söz hakkı tanınmamış kadın.

 

Ancak hiçbir şeyden yılmadan , her dönemde her güçlüğe karşı verdiği insan üstü mücadele  azmi ve kararlılığıyla günümüz toplumsal yaşamında kendine yer edinen güçlü ve savaşçı ruhlu kadın.

Bugün dahi şiddet gören , erkek egemen toplumda eşitlik ve daha özgür bir yaşam mücadelesi veren, bu uğurda can veren , sürdürdüğü  mücadelesiyle çok yol alan ve toplumsal yaşamda kendini her alanda kabul ettiren,  kadına değer veren toplumların ,  daha müreffeh, daha mutlu ve ferah bir yaşam seviyesine ulaştığını kanıtlayan kadın.

Halen daha kadına eşit hakları  tanımamış,  ikinci sınıf  insan muamelesi gösteren geri kalmış toplumlarda  hak arama mücadelesini sürdüren  aile hayatının temel direği  mukaddes varlık kadın.

Kendini gerektiğinde vatanı için feda edecek kadar gözü pek,  her zaman sevgiyi saygıyı  hak eden, dünyanın neresinde olursa olsun evrensel haklar ve özgürlüklere sahip olması gereken kadın.

 

Hz. Peygamberimizin “Cennet annelerin ayakları altındadır”  sözü ile  İslam dininin  baş tacı ettiği,  her şeyi ile erkeğine destek olmuş, ülkenin yeniden kurulmasına ve kalkınmasında erkeği ile omuz omuza mücadele vermiş  cefakar ve vefakar kadın.

Bugün  hala evinde, işinde, yaşamın her yerinde aynı azim ve coşku ile sevdiklerinin yanında  yanıbaşında olup  haklarının teslimi mücadelesini sürdüren,  tüm dayatmalarına rağmen eşitliği ve özgürlüğü savunmaya devam eden, tacize, tecavüze ve şiddete karşı direnen üstünlük değil EŞİTLİK isteyen kadın.

Sana selam olsun.

Dünya Emekçi Kadınlar Gününüz Kutlu Olsun.

The post 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde Kız Öğrenci Kaleminden “KADIN” first appeared on Akçakoca Ses | Akçakoca'nın En Büyük Haber Portalı.]]>
https://www.akcakocases.com/8-mart-dunya-kadinlar-gununde-kiz-ogrenci-kaleminden-kadin/feed/ 0
HAYVANCILIK İHTİSAS OSB GEREKLİMİDİR? https://www.akcakocases.com/hayvancilik-ihtisas-osb-gereklimidir/ https://www.akcakocases.com/hayvancilik-ihtisas-osb-gereklimidir/#respond Mon, 25 Feb 2019 18:16:47 +0000 https://www.akcakocases.com/?p=14426   Özellikle nakliye giderleri başta olmak üzere üretim giderlerinin sürekli artması ve insanlarımızın kırsaldan hızlı göçü köylerimizdeki hayvancılığı zati ihtiyaçların karşılanması amacı ile  yapılması noktasına getirmektedir. Kırsalda yaşayan insanlarımız hayvancılığı Kurbanlık hayvanını beslemek, evinin ihtiyaçlarını karşılamak için yapar hale gelirken, ticari bir faaliyet olarak gören köylü sayısı her geçen gün azalmaktadır. Bugün itibarı ile 17,5 […]

The post HAYVANCILIK İHTİSAS OSB GEREKLİMİDİR? first appeared on Akçakoca Ses | Akçakoca'nın En Büyük Haber Portalı.]]>
 

Özellikle nakliye giderleri başta olmak üzere üretim giderlerinin sürekli artması ve insanlarımızın kırsaldan hızlı göçü köylerimizdeki hayvancılığı zati ihtiyaçların karşılanması amacı ile  yapılması noktasına getirmektedir.

Kırsalda yaşayan insanlarımız hayvancılığı Kurbanlık hayvanını beslemek, evinin ihtiyaçlarını karşılamak için yapar hale gelirken, ticari bir faaliyet olarak gören köylü sayısı her geçen gün azalmaktadır.

Bugün itibarı ile 17,5 milyon büyükbaş, 47,5 milyon küçükbaş hayvanımız bulunmakta olup mevcudiyetimiz 10 yıl öncesine göre % 50 artmış durumdadır.

Ülkemizde ki hayvan sayısının artması kırmızı et üretimini  ise  aynı oranda artırmamaktadır.

Üretimdeki artış,  artan nüfusun  kırmızı et ihtiyacını karşılamakta  yeterli olmamakta bu durum ithalatın önünü açmaktadır.

Ülkemizde hayvancılık işletmelerimizin ana sorunlarını incelersek :

✔Düşük verimli yerli ırkların mevcudu.

✔İşletme büyüklüklerinin yeterli olmaması.

✔Uygun teknoloji ve yeterli hijyene sahip olmayan işletme sayımızın fazlalığı.

✔Yem fiyatları ile ürün fiyatları arasındaki dengesizlik.

✔Hayvan hastalıkları ile mücadelenin istenilen düzeye gelmemesi.

✔Pazarlama zincirinin uzunluğu ve örgütlenmenin yetersiz oluşu.

✔ Güvenlik problemleri.

Ülkemizde et üretiminin istenilen düzeyde artması bu sorunların çözümü ile mümkün olacaktır.

Bu sorunların çözümüne katkı sağlayacak üretim modellerinden biri de hayvancılık ihtisas organize sanayi bölgeleri olmaktadır.

Tarım dışı alanların hayvancılık yatırımlarına ayrılması ve gerekli alt yapının sağlanması ile güvenlik, nakliye masrafları, teknolojik problemler, hastalıklarla mücadele ve bir çok problemin çözümünde kolaylık sağlanmaktadır.

Bir arada bulunan modern işletme sayısının artması ile girdilerin maliyeti azalmakta, hizmet sektörlerinin ulaşımını kolaylaştırmaktadır.

Örneğin alt yapı ve üst yapı çalışmaları tamamlanmış bir bölgede 50 işletmenin her 18 ayda 5.000 büyükbaş hayvanı kasaplık hale getirip kesim yaptırdığını düşünelim ;

Bu bölgede mezbahane olmaması, yem fabrikası kurulmaması veya yem fabrikalarının satış şubelerinin açılmaması, Veteriner hekim yazıhanelerinin olmaması, Hayvancılık konusunda yeni gelişmeler ile ilgili şirketlerin bu bölgeye senede 1-2 defa uğramaması mümkünmüdür?.

Bu bölgede hayvancılık yapan işletmelerin her yönden avantajlı olacağı aşikardır.

Garibim İrfan yapmış Uğurluya 100 başlık besi çiftliğini; hayvanların yemi samanı bitiyor getirtmesi dert, hayvan hastalanıyor veterinerin oraya gelmesi dert, hanımı hastalansa hayvanlara bakacak birini bulup yarım gün hastaneye gitmesi dert.

Hayvancılık sektörümüzün gelişebilmesi, istenilen et üretiminin yakalanabilmesi için yukarıda anlattığımız nedenlerle

-Tarım da kullanılmayan alanların tespit edilerek hayvancılık ihtisas organize bölgeleri kurulması,

-Kurulan bölgelerin alt yapı ve üst yapı hizmetlerinin ivedilikle tamamlanması,

-Hayvancılık yatırımı yapmak isteyen vatandaşlarımızın bu bölgeye yönlendirilmesi gerekmektedir.

Hayırlı ve bol kazançlar.

The post HAYVANCILIK İHTİSAS OSB GEREKLİMİDİR? first appeared on Akçakoca Ses | Akçakoca'nın En Büyük Haber Portalı.]]>
https://www.akcakocases.com/hayvancilik-ihtisas-osb-gereklimidir/feed/ 0
MENEMEN KABAK TADI VERDİ. https://www.akcakocases.com/menemen-kabak-tadi-verdi/ https://www.akcakocases.com/menemen-kabak-tadi-verdi/#respond Fri, 01 Feb 2019 20:25:16 +0000 https://www.akcakocases.com/?p=13935   Ülkemizde son yıllarda gıda fiyatları sürekli artmakta,insanlarımız sürekli gıda enflasyonundan şikayet etmektedir . İyi ama neden fiyatlar bu kadar hızlı artıyor ? Neden Antalya’nın her hangi bir ilçesinde doğal afet mahsule zarar verince tüm ülkemizdeki domates, biber fiyatları artıyor.? Bir Ziraat mühendisi olarak Antalya ve etrafının iklimsel veriler olarak sebze üretimine, örtüaltı tarıma, dünyadaki […]

The post MENEMEN KABAK TADI VERDİ. first appeared on Akçakoca Ses | Akçakoca'nın En Büyük Haber Portalı.]]>
 

Ülkemizde son yıllarda gıda fiyatları sürekli artmakta,insanlarımız sürekli gıda enflasyonundan şikayet etmektedir .

İyi ama neden fiyatlar bu kadar hızlı artıyor ?

Neden Antalya’nın her hangi bir ilçesinde doğal afet mahsule zarar verince tüm ülkemizdeki domates, biber fiyatları artıyor.?

Bir Ziraat mühendisi olarak Antalya ve etrafının iklimsel veriler olarak sebze üretimine, örtüaltı tarıma, dünyadaki en elverişli yerlerden olduğunu biliyorum. Güneşli gün sayısı, toprak özellikleri, mevsimlerin sıcaklık değerleri ve daha bir çok nedenden hiç bir bölgemizde Antalya ve civarındaki kadar verimli ve uzun dönem sebze üretmemiz mümkün değil.

O zaman Antalya ve civarı üretecek yaklaşık 70 ilimizde yaşayan insanımız asker yolu bekler gibi sebze kamyonumu bekleyecek?

Domates, Biber bin km yol yapıyor bizim tavada menemen olabilmek için ?

Antalya’daki çiftçi üretecek, toptancıya satacak, toptancı nakliye ile hale götürecek daha büyük esnafa satacak,halden başka biri alacak yaşadığımız yere nakledecek, o esnaf bizim esnafa satacak, ve nihayet biz alacağız?

Kışın Antalya’nın sebzesini yesek de bahar var yaz var diyeceğim ama öylede olmuyor, Bahar geliyor, yaz geliyor değişen bir şey olmuyor.

İlçe pazarlarına bakın tüm köyler ilçeye iniyor. Yanlış anlamayın ürettiğini satmak için değil sebze meyvesini almak için.

Tüm köylerimizde yaz kış köyde oturanların sebze meyve ihtiyaçlarını karşılamak için manav kamyonetleri dolanıyor.

Bir çizgiyi kısaltmanın yolu yanına daha uzununu çizmek olmalıdır.
Yapılan bir işi beğenmiyorsan kötülemenin anlamı yok, daha iyisini sen yaparsın .

Bu bahar bir değişiklik yapabilsek, kırsalda oturan insanlarımız imkanı ve yeri ölçüsünde sebze bahçeleri yapsalar ne güzel olurdu.

Köylerimizde her evin yanında illaki 400-500 m2 sebze ekilebilecek yer vardır. Güzel bakım ve çapalama ile 1 dekar alanda 3-4 ton sebze üretilebilir.

100 m2 yerde 100 cm sıra arası 50 cm sıra üzeri aralıkla dikim yapsak 200 sebze fidesi dikmiş oluruz. Hiç beceremez, bakamazsak birer kg ürün alsak 200 kg ürün alırız, evimizin ihtiyacı çıkar.

Daha fazla yeri olup ticari üretim yapayım diyen her vatandaşımız tarım müdürlüklerinden teknik destek alabilirler.

Büyük bir miras kalmamışsa Çalışmadan, Üretmeden rahat yaşamanın ” HELAL ” bir yolu yok.

Çalışalım, üretelim rahat yaşayalım.

The post MENEMEN KABAK TADI VERDİ. first appeared on Akçakoca Ses | Akçakoca'nın En Büyük Haber Portalı.]]>
https://www.akcakocases.com/menemen-kabak-tadi-verdi/feed/ 0
FINDIKTA FOSFORLU GÜBRELEME https://www.akcakocases.com/findikta-fosforlu-gubreleme/ https://www.akcakocases.com/findikta-fosforlu-gubreleme/#respond Sat, 05 Jan 2019 16:11:36 +0000 https://www.akcakocases.com/?p=13137   Bölgemizde gübreleme denildiği zaman aklımıza Azotlu gübre gelmektedir. Azotlu gübreleme bitkilerimizin yeşil aksam gelişiminde çok önemlidir ve aksatılmaması gereklidir. Ama fındık ocaklarımızda ve dikili tarımda çiçeklenmenin ve meyve bağlamanın artırılabilmesi doğal olarak verimin artırılabilmesi için en önemli bitki besin elementi Fosfor dur. FOSFORLU ve potasyum lu gübreler kışlık gübreler olarak geçmekte, toprakta çözülmesi ve […]

The post FINDIKTA FOSFORLU GÜBRELEME first appeared on Akçakoca Ses | Akçakoca'nın En Büyük Haber Portalı.]]>
 

Bölgemizde gübreleme denildiği zaman aklımıza Azotlu gübre gelmektedir. Azotlu gübreleme bitkilerimizin yeşil aksam gelişiminde çok önemlidir ve aksatılmaması gereklidir. Ama fındık ocaklarımızda ve dikili tarımda çiçeklenmenin ve meyve bağlamanın artırılabilmesi doğal olarak verimin artırılabilmesi için en önemli bitki besin elementi Fosfor dur.

FOSFORLU ve potasyum lu gübreler kışlık gübreler olarak geçmekte, toprakta çözülmesi ve bitki tarafından alınması uzun sürdüğü için bitkilerin soğuklanma ihtiyacını karşıladığı ve su hareketinin olmadığı kış döneminde toprağa karıştırılmaktadır. Her ne kadar bahçeden bahçeye değişiklik gösterse de bölgemizde yaptırılan toprak tahlillerinde topraklarımızda; Potasyum (K2O) düzeyi ORTA, Fosfor (P2O5) düzeyi ÇOK AZ, Organik madde düzeyi ORTA,  PH düzeyi 4,5-5,5 arasında çıkmaktadır.

Fosfor, bitkide iyi bir kök gelişimi ve kol bitkisi verimi için önemlidir. Fosforun toprakta hareketi çok düşük olup suda çözünümü yavaş olduğu için toprağa karıştırılması şarttır.

Fosfor, toprakta hareketsiz olduğundan gübrenin

bitki kök bölgesine yakın verilmesi gübrelemenin etkinliğini artırmaktadır.

Ayrıca gübre verilirken kesinlikle serpilerek dağıtılmamalı, taç izdüşümüne veya banda açılan çukurlara toplu olarak verilmelidir.

MART ayı başından itibaren soğuklanma ihtiyacını karşılamış olan fındık ocaklarımız uyanmaya başlayacak  ve  karanfil açma sürecine girecekler.

Meyveye duracak çotanak sayımızın miktarı ve dayanıklılığı bizim fındık verimimizi belirleyecek. O yüzden,  toprak tahlil sonuçlarımıza göre fosforlu ve potasyumlu gübre atmayı ihmal etmeyelim.

Bakarsak bağ bakmazsak dağ olacak.

The post FINDIKTA FOSFORLU GÜBRELEME first appeared on Akçakoca Ses | Akçakoca'nın En Büyük Haber Portalı.]]>
https://www.akcakocases.com/findikta-fosforlu-gubreleme/feed/ 0
YÜZÜMÜZÜ GÜNEŞE Mİ,  AYA MI DÖNELİM?. https://www.akcakocases.com/yuzumuzu-gunese-mi-aya-mi-donelim/ https://www.akcakocases.com/yuzumuzu-gunese-mi-aya-mi-donelim/#respond Wed, 19 Dec 2018 17:32:12 +0000 https://www.akcakocases.com/?p=12687     Hepimizin bileceği üzere dünyamızda iki takvime göre hesaplamalar yapılmaktadır. Bunlardan yaygın kullanılanı 12 ay içerisine dağılmış 365 gün altı saatten oluşan Güneş takvimidir. Bir diğeri ise 12 ay içerisine dağılmış 354 gün 8 saat 48 dakikadan oluşan Ay takvimidir. İki takvimde de 12 ay bulunmasından dolayı mevsimler değişmediği için biz Miladi takvim olan […]

The post YÜZÜMÜZÜ GÜNEŞE Mİ,  AYA MI DÖNELİM?. first appeared on Akçakoca Ses | Akçakoca'nın En Büyük Haber Portalı.]]>
 

 

Hepimizin bileceği üzere dünyamızda iki takvime göre hesaplamalar yapılmaktadır.

Bunlardan yaygın kullanılanı 12 ay içerisine dağılmış 365 gün altı saatten oluşan Güneş takvimidir.

Bir diğeri ise 12 ay içerisine dağılmış 354 gün 8 saat 48 dakikadan oluşan Ay takvimidir.

İki takvimde de 12 ay bulunmasından dolayı mevsimler değişmediği için biz Miladi takvim olan Güneş takvimindeki Sonbahar-Kış-İlkbahar-Yaz mevsimlerine göre tarımsal üretim sezonumuzu programlarız.

Güneş ‘ e olan uzaklığımız yerküremizin sıcaklık değerlerini dolayısıyla mevsimleri oluşturuyor ve biz bu mevsimlere göre tarımsal faaliyetlerimizi ayarlıyorsak sizce mevsim içerisindeki aylarda Dünyamızın yörüngesi olan Ay’ ın uzaklığı tarımsal faaliyetlerimizi etkilemez mi ?

Yani Güneşe olan uzaklığımız sıcaklığı değiştirirken aya olan uzaklığımız neleri değiştirmekte ve bu değişimler nasıl etki etmektedir? Dünyamızın 1/80 i kadar kütlesi olan bu uydumuzun tarımsal faaliyetlerin şekillenmesine olan etkisi, bu mesleğin bir mensubu olarak bende çok merak uyandırmıştır. Bilimsel teknik ve teknolojik çalışmanın önemine inanan bir mühendis olarak Ay ın evrelerinin dikili ve ekili tarıma etkileri ile ilgili daha kapsamlı ve detaylı çalışmalar yapılması gerektiğine inanmaktayım.

Ay’ın görüntüsü büyürken çekim kuvveti arttığı için yeryüzünde su daha çok dışarıya (git), küçülürken de içeriye (gel) akmaya eğilim gösteriyor. İşte yaşayan her canlının büyük bölümünü su oluşturduğundan, ayın hallerine göre suyun gel ve git’lerine göre öngörülmeyen değişiklikler oluyor. Bir nevi, belki de kimsenin farkında olmadan, Ay Takvimi’ne göre hayatın akışı şekilleniyor.

Ağaç işleri ile uğraşan yaşlılar, ağaçların Ay’ın eskisinde kesilmesi gerektiğini söylerler. Eski insanlarımız yıllara dayalı tecrübeleri ile Çoğu eski asırlık evlerde kullanılan ahşap malzemelerde bir tek kurt ve böcek zararı olmadığını söylemektedirler. İnsan vücudunun % 50-80’i, bitkilerin % 80-95’i hayvanların % 45-85’i tohumların ise %5-15’i sudan oluşmaktadır. İşte yaşayan her canlının büyük bölümünü su oluşturduğundan, ayın hallerine ve gel git olayının etkisine göre etkileşim ve değişiklikler olmaktadır.

AY ‘ IN EVRELERİ VE TARIMA ETKİLERİ :

28 gün süren Ay döngüsünün 14’er günlük iki evresi vardır: Yükselen Ay: İlk 14 günlük evre ‘büyüme’ evresidir, yeni ay ile başlayıp dolunay ile biter. Alçalan Ay: İkinci 14 günlük evre ‘küçülme’ evresidir, dolunay ile başlayıp yeni ay ile biter. Ayın Büyüme evresinde ayın çekim kuvveti bitki özlerini etkileyerek yükseltir ve yapraklanma hızlanır. Ağaçlar, çimler, yenebilen otlar, laleler ve iç mekan bitkileri bu etkiden dolayı daha hızlı büyür. Ayın Küçülme evresinde bitki özleri toprağa doğru hareket ettiği için, bu evrede toprakla ilgili işler yapmak daha uygun hale gelir. Toprak temizliği, çapalama, ekolojik gübreleme gibi faaliyetler daha verimli ve kalıcı olacaktır. Ayrıca bitkileri budama ve fidanları şaşırtma dönemidir.

FINDIK TARIMINDA AYIN EVRELERİ VE YAPILACAK İŞLER:

** Fide Dikimi Yeni Ay ( Hilal-İlk Dördün )

**Aşılama Eski Ay ( Dolunay -Son Dördün )

**Budama Eski Ay ( Dolunay -Son Dördün )

**Filiz Temizliği Eski Ay ( Dolunay-Son Dördün )

**Gübreleme Eski Ay ( Dolunay-Son Dördün )

**Çapalama Eski Ay ( Dolunay-Son Dördün )

The post YÜZÜMÜZÜ GÜNEŞE Mİ,  AYA MI DÖNELİM?. first appeared on Akçakoca Ses | Akçakoca'nın En Büyük Haber Portalı.]]>
https://www.akcakocases.com/yuzumuzu-gunese-mi-aya-mi-donelim/feed/ 0
HERKES EYLÜL’DE GELDİ. SEN KASIM’DA GEL. https://www.akcakocases.com/herkes-eylulde-geldi-sen-kasimda-gel/ https://www.akcakocases.com/herkes-eylulde-geldi-sen-kasimda-gel/#respond Tue, 20 Nov 2018 06:56:19 +0000 https://www.akcakocases.com/?p=11806     Tilkinin aklında 40 fikir varsa 39 u tavuğu kümesten nasıl alacağı ile  alakalıdır derler. Tarımcının, Üreticinin, Çiftçinin aklında 40 fikir varsa 39 u daha verimli, daha karlı üretimle alakalı olmalıdır. Ordu bölgemizde seçilen örnek bahçelerde  üç yıllık çalışma ile fındık verimi 60 kg dan 250 kg a çıkarılabilmiş ise biz neden fındık verimimizi […]

The post HERKES EYLÜL’DE GELDİ. SEN KASIM’DA GEL. first appeared on Akçakoca Ses | Akçakoca'nın En Büyük Haber Portalı.]]>
 

 

Tilkinin aklında 40 fikir varsa 39 u tavuğu kümesten nasıl alacağı ile  alakalıdır derler.

Tarımcının, Üreticinin, Çiftçinin aklında 40 fikir varsa 39 u daha verimli, daha karlı üretimle alakalı olmalıdır.

Ordu bölgemizde seçilen örnek bahçelerde  üç yıllık çalışma ile fındık verimi 60 kg dan 250 kg a çıkarılabilmiş ise biz neden fındık verimimizi artıramayalım?.

Biraz inceleyince o çalışmalarda bizlerin bilmediği gizli bir madde kullanılmadığı, iyi bakım, etkin mücadele, sulama desteği ve bilinçli gübreleme ile verimin 4 katına çıkarıldığı görülmektedir.

2018-2019 üretim yılında Bahçe bakımı, toprak analizi, mücadele ve diğer işler için geç kalmış değiliz.

Lütfen ; Toprak analizi yaptırmadan tarım kireci veya gübre kullanıp önümüzdeki sezon ürününüzü riske atmayın.

Fındık ocaklarımızda Fosforlu, Potasyumlu gübreler ve Tarım kireci KASIM- ARALIK aylarında

Azotlu gübrelerin kullanımı MART ve MAYIS aylarında yapılır.

Toprak analizi için  yağış olmayan her zaman toprak numunesi alınabilir.

Kışlık gübreleme ve kireç ihtiyacının tespiti , atılacak gübre veya kireç miktarının anlaşılabilmesi için en uygun analiz ayı Kasım ayıdır.

Ocak ayında Bireysel Sulama Ekipmanlarının desteklenmesi programı başlayacak ve program kapsamında damlama ve yağmurlama sulama ekipman tutarlarının %50 si Bakanlığımızca karşılanacak.

Özellikle bahçe büyüklükleri 10 dekarın üzerinde olan ve su kaynağına erişimi olan üreticilerimiz bir düşünsün, hesap yapsınlar

Üreticilerimizin Bahçelerine uygun olan sulama sistemini kurmaları ve  Haziran Ağustos arası  aylık 2 defa sulama yapmaları  ile fındık veriminde %30-50 , randımanın da %2-3 artış sağlayacakları hesaplanabilir bir sonuç olacaktır.

Eylül ayında başlayan üretim sezonu hasat ın yapılacağı Ağustos ayına kadar devam edecek.

Fındık tarım takvimine baktığımızda henüz geç kalmadığımızı, yapılacak işlerin yeni başladığını görmekteyiz.

Bir önceki yazımda yazdığım gibi Üretmek savaşmaktır . Zafer ancak savaşılarak kazanılabilir. Hadi üretelim ve kazanalım. Olumsuzlukları bahane edip kaçmayalım savaşmaktan. Henüz sezonu kaçırmadık, biliyoruz ki başlamak bitirmenin yarısıdır.

Yeni Üretim sezonumuz bereketli bol kazançlı olsun.

 

The post HERKES EYLÜL’DE GELDİ. SEN KASIM’DA GEL. first appeared on Akçakoca Ses | Akçakoca'nın En Büyük Haber Portalı.]]>
https://www.akcakocases.com/herkes-eylulde-geldi-sen-kasimda-gel/feed/ 0
ÜRETMEK SAVAŞMAKTIR. https://www.akcakocases.com/uretmek-savasmaktir/ https://www.akcakocases.com/uretmek-savasmaktir/#respond Sun, 11 Nov 2018 16:01:32 +0000 https://www.akcakocases.com/?p=11515   Üretmek ürettiğin malı değerinde satabildiğin, emeğinin karşılığını alabildiğin zaman  dünyanın en zevkli uğraşıdır. Üretmek Zor ve meşakkatli bir süreçtir. Emek ister, Sabır ister, Çaba ister, Zaman ister, Bilgi ister, Beceri ister, Ustalık ister, Dikkat  ister. Ürünü en kaliteli şekilde üretiyorsan, herkes takdir ediyorsa çok zevkli bir hale gelir üretmek. Üretelim ama ekonomik olarak da […]

The post ÜRETMEK SAVAŞMAKTIR. first appeared on Akçakoca Ses | Akçakoca'nın En Büyük Haber Portalı.]]>
 

Üretmek ürettiğin malı değerinde satabildiğin, emeğinin karşılığını alabildiğin zaman  dünyanın en zevkli uğraşıdır. Üretmek Zor ve meşakkatli bir süreçtir.

Emek ister, Sabır ister, Çaba ister, Zaman ister, Bilgi ister, Beceri ister, Ustalık ister, Dikkat  ister.

Ürünü en kaliteli şekilde üretiyorsan, herkes takdir ediyorsa çok zevkli bir hale gelir üretmek.

Üretelim ama ekonomik olarak da karşılığını alalım diyorsak bir araya gelmeli, birlikte hareket edebilmenin yollarını bulmalıyız.

Kuracağımız birlik ve kooperatiflerle üretimde kullanacağımız girdileri daha ucuza alıp, ürettiğimiz ürünleri değerinde satabilmenin mümkün olduğunu görürüz.

Ürettiğimiz bir tarımsal ürün ise o zaman daha dikkatli, daha bilinçli çalışmak zorundayız. Çünkü tarımsal üretimde yapacağımız hataların dönüşü yoktur ve etkisi büyüktür.

Örneğin çok güzel ürün veren bir fındık bahçemizde bir yıl yanlış gübreleme yaparsak bahçe hemen tepki verir ve ürün verimi, kalitesi düşer, aynı şekilde bir yıl yanlış budama yaparsak bahçenin toparlaması iki yıl sürer.

Verimli bir fındık bahçesi on yılda oluşurken, bahçenin verimli bir şekilde kalmasını sağlamak için her yıl bahçe ihtiyaçlarını doğru bir şekilde tespit etmemiz ve o ihtiyaçları zamanında karşılaşmamız gerekmektedir.

Nasıl bir yerimiz ağrıdığında hastaneye gidip, tedavi  oluyoruz hangi ilaçlar ile iyileşeceğimizi öğreniyoruz ve o ilaçları kullanıp iyileşiyoruz. Bahçelerimiz de  hangi gübre ve ilaçların iyi geleceğini anlamamız için toprak analizi yaptırmalıyız.

Toprak analizi ile başlanan bir üretim sezonu, check  up ile başlanan bir tedavi gibidir. Teşhis doğru konursa tedavi işe yarayacaktır.

Maalesef ülkemizde toprak analizi yaptırma miktarı çok düşüktür. Üreticilerimizin büyük çoğunluğu her yıl  tekrarlanan işlemleri bir tekdüzelikle ve alıştığı şekilde yapmaktadır.

Belki bir çok yıl gübresini fazla atmakta veya atmaması gereken gübreyi atmakta, belki atması gereken gübreyi atmamaktadır.

Bilinçli ve verimli üretim yılına başlamak için toprak analizimizi yaptıralım ve bu konuda etrafımıza örnek olalım. Böylece ürünümüzü miktarının ve randımanının kısa zamanda arttığını göreceğiz İnşallah.

Ülkemizi ve kendimizi DOLAR/FAİZ sarmalından çıkarmanın tek yolu ÜRETMEK ama bir önceki yıldan daha fazla, daha nitelikli, daha kaliteli üretmektir.

Üretmek SAVAŞMAKTIR, ancak üretirsek yoksullukla, ekonomik sıkıntılarla, maddi manevi tüm sıkıntılarımızla savaşabiliriz ve yenebiliriz. Zafer ancak savaşı kazanmakla mümkündür.

Üretmediğimiz sürece ihtiyaçlarımızı ancak borçla karşılayabiliriz.

Üretmeden Borç almak suretiyle ihtiyaçlarını karşılamak savaştan kaçmak veya teslim olmaktır.

Hadi bu savaştan da yüz yıl önceki gibi alnımızın akıyla çıkalım.

Sağlıkla kalın ve üretimde kalın….

The post ÜRETMEK SAVAŞMAKTIR. first appeared on Akçakoca Ses | Akçakoca'nın En Büyük Haber Portalı.]]>
https://www.akcakocases.com/uretmek-savasmaktir/feed/ 0
TMO’ nun TUTUMU YÜKSELEN FİYATLARI  DURDURDU https://www.akcakocases.com/tmo-nun-tutumu-yukselen-fiyatlari-durdurdu/ https://www.akcakocases.com/tmo-nun-tutumu-yukselen-fiyatlari-durdurdu/#respond Sat, 10 Nov 2018 16:35:38 +0000 https://www.akcakocases.com/?p=11481   Fındık üreticisinin büyük bir umutla beklediği TMO’nun  01.11.2018 tarihi itibari ile fındık alımına başlayacağına ilişkin açıklaması umutla bekleyen çiftçilerimizin yüzünü güldürmüştür. Bu açıklama ile birlikte TMO’nun randevu sisteminde büyük bir yoğunluk oluşmuş ilk 10 günlük randevu tamamen dolmuştur. Bu fındık üreticisinin TMO’nun devreye girmesi ile ilgili beklentisinin bir göstergesidir. Fakat fındık üreticilerimiz fındığını aracına […]

The post TMO’ nun TUTUMU YÜKSELEN FİYATLARI  DURDURDU first appeared on Akçakoca Ses | Akçakoca'nın En Büyük Haber Portalı.]]>
 

Fındık üreticisinin büyük bir umutla beklediği TMO’nun  01.11.2018 tarihi itibari ile fındık alımına başlayacağına ilişkin açıklaması umutla bekleyen çiftçilerimizin yüzünü güldürmüştür.

Bu açıklama ile birlikte TMO’nun randevu sisteminde büyük bir yoğunluk oluşmuş ilk 10 günlük randevu tamamen dolmuştur. Bu fındık üreticisinin TMO’nun devreye girmesi ile ilgili beklentisinin bir göstergesidir. Fakat fındık üreticilerimiz fındığını aracına yükleyip TMO’nun deposuna götürdüğünde maalesef hüsrana uğramıştır. Fındık üreticisi bin türlü zorlukla hasat ettiği ürününü TMO’nun kriterlerine takılarak teslim edememektedir.

Fındığını depolara getirirken yaşadığı zorlukların aynısını yaşayarak geri getirmek ya da fiyat ne olursa olsun tüccara vermek zorunda kalmaktadır. TMO’nun devreye girmesiyle serbest piyasada hareketlenen fındık fiyatları bahsi geçen uygulamalar nedeniyle yeniden durmuştur. Ziraat Odaları olarak TMO’nun alım yapması için birçok mücadele verdik. Zamanlama olarak geç olsa da amaç olarak TMO’nun devreye girmesi çiftçilerimiz adına bizlere de memnuniyet verici bir durumdur. Fakat bunlara rağmen TMO’nun adeta bize fındık getirmeyin uygulaması üreticiyi yeniden umutsuzluğa ve serbest piyasa aktörlerinin insafına bırakmak olacaktır. Çiftçinin kara gün dostu söylemiyle var olan TMO her geçen yıl fındıkta alım kriterlerini değiştirerek (lütfen)piyasadayım görüntüsü vermektedir.

Üretici tarafından bu kriterler sebebi ile geri gelen ve aynı endişe ile TMO’ya fındık getirmeyen üreticiler maalesef TMO’nun üst düzey yöneticileri tarafından suçlanır olmakta ve çiftçilerin depoların kapatılabileceği tehdidi dile gelmektedir. Kaldı ki bu sözü veya düşünceyi ortaya atabilmek için ortam özellikle TMO tarafından yaratılmaktadır. Böylece (biz gereğini yaptık çiftçi rağbet etmedi)manevrasıyla kamuoyu yanıltılabilecektir. Özellikle yerel siyasetçilerin fındık üreticisinin yanında olduğunu göstermesi ve ilgili kurumlara konuyu anlatmaları gerekmekte ve bu işin takipçisi olmaları da önem arz etmektedir. Gelinen noktada çiftçilerimizin artık gücü kalmamış devletin fındık alacağı umuduyla beklettiği ürün elinde kalmış çaresiz düşmüştür.

Ne yazık ki adres yine tüccar olarak gösterilmektedir.

 

The post TMO’ nun TUTUMU YÜKSELEN FİYATLARI  DURDURDU first appeared on Akçakoca Ses | Akçakoca'nın En Büyük Haber Portalı.]]>
https://www.akcakocases.com/tmo-nun-tutumu-yukselen-fiyatlari-durdurdu/feed/ 0