BU İŞİN DUAYENİ HAZIR… SİZ DAHA NEYİ BEKLİYORSUNUZ?
Akçakocaspor’un inişli çıkışlı gidişatına bazen üzülüp bazen sevinsek te ortada büyük bir sorunumuz var. Kulübün yeterli seviyede altyapı tesisleri yok.
Altyapısı sağlam kulüpler, tesisleşmeyi sağlayan kulüplerdir. Bizimse böyle bir durumumuz yok. Anlaşılan o ki bugüne kadar bunu düşünen bir kulüp yöneticimiz de olmadı.
Tesisleşme olmayınca hep amatör kalmaya mahkumsunuz. Oysaki Akçakocaspor, kabuğunu kırmayı, Bölgesel ve profesyonel liglerde oynamayı çoktan hak eden bir kulüp.
Bizim sorunumuz bu vizyona yakışmayan yöneticilerin kulübün başına geçip durması.
Akçakoca’nın şanssızlığı, spora gönül vermiş insanların değil de yerel iktidarlara yakın olan kişilere bu kulübün teslim edilmesi.
Oysa böyle olmak yerine, emeğini, zamanını, parasını spora harcamaya hazır ve sporda gelişmenin yolunu herkesten iyi bilen kişilere kulüp bırakılsaydı bugün çok daha iyi noktalarda olurduk.
Bir futbol kulübü düşünün yöneticileri fikstür kura çekimlerine katılmıyor. Bir kulüp yönetimi düşünün ki yöneticileri deplasman maçlarına bile gitmiyor. Takımın maç sonucu öğrenmek için bilgi alacağınız bir yöneticiniz yoksa o kulüp nereye kadar yükselebilir ki.
20 tane limon 10 tane muz alıp sporcuları deplasmana gönderen bir anlayış, altyapıya önem verir mi.
Kulüpten kurtulmaya çalışan bir yönetim o kulübün tesisleşme maliyetlerine girer mi, girmez.
Sorun sporu sevmeyen ama etiket olsun diye kulübün başında bulunan yöneticiler. Bu sorunu ortadan kaldırmazsak kulüp iki ileri bir geri gider, kendi olduğu yerde yıllarca dönüp durur. Daha fazlası olmaz.
Akçakocaspor’da bu işi bir yük gibi gören bir yönetim anlayışı var. Ne kulüp bunlardan kurtulabiliyor ne de bunlar kulüpten kurtulabiliyor. Çünkü ortada gelirler giderler var. Paralı işler nasıl dönüyorsa artık bu yöneticiler sevmedikleri bu işi devam ettirmek zorunda hissediyorlar kendilerini.
Bu sorun bir türlü çözülemezken alt yapı harcamaları, tesisleşme sorunu ve amatör lig hedefleri olan bir duayen işadamımız kenarda öylece duruyor.
Kadir Pandul, spora sevdalı bir işadamı. Kendisi bölge takımlarının sponsoru, köy takımı olsun, kadınlar takımı olsun, basketbol takımı olsun, her branştan spora maddi ve manevi destek veren bu insana Akçakocaspor’u teslim etsek, tesisleşme sorunu iki yılda çözülecek ama nedense kulübü bu işin ehline vermek istemeyen bir lobi var.
Bu lobinin elinden kulübü kurtarabilsek takım hızla yükselecek ve artık çocuk yaşlarda sporcuların aşağıdan yetişeceği tesis ve imkanlara sahip olacağız.
Her fırsatta bunu nasıl yapacağını söyleyen, parasal imkanları nasıl bulacağını anlatan Kadir Pandul gibi bir spor aşığına bu kulübü bırakmak şart.
Kadir Pandul’un spor aşkı bölgede o kadar iyi biliniyor ki Düzce kamuoyu kendisini spor kulüplerinin birliğine başkan yaptı. Son dönemlerde ise Düzcespor’un başına geçmesi ya da en azından yönetimine girmesi için davet üstüne davet yapıyorlardı.
Akçakoca’nın en önemli spor destekçisi dışarda kabul görüyor, kendisine kulüpler ve birlikler teslim ediliyor ama nasıl oluyorsa Akçakoca’nın spor kulübü bu işadamına bırakılmıyor.
Lobicilik Akçakoca’da sadece sporun değil hiçbir işin doğru düzgün yürümesini istemiyor. Yerel yöneticiler ve STK’lar kendilerini bu lobicilerden kurtarıp her işi ehline bıraksa, sadece sporda değil, Akçakoca her alanda devler ligine çıkacak.