Düzce İl Ve İlçe Ziraat Odaları Fındık Fiyatları Ve Sorunları İle İlgili Olarak Yaptıkları Ortak Basın Açıklaması Yaptı.
Düzce Ziraat Odası Başkanı Ramazan Öztürk , Akçakoca Ziraat Odası Başkanı Levent Şahin Başaran , Cumayeri Ziraat Odası Başkanı İhsan Keleş, Çilimli Ziraat Odası Başkanı Ali Öztaş , Gümüşova Ziraat Odası Başkanı Mahvil Tavlı, Gölyaka Ziraat Odası Başkanı Bayram Bülbül, Yığılca Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Yılgın Ve Kaynaşlı Ziraat Odası Başkanı Fahrettin Şahin bölgenin ekonomisinde en önemli paya sahip fındık konusunda yaptıkları basın açıklaması yaparak üreticinin haklı talepleri ile çözüm önerilerini kamuoyuyla paylaşarak ilgili ve sorumluların dikkatine sundular.
Sekiz oda başkanı, yaptıkları çok geniş ve detaylı tamamını aşağıda yayınladığımız yazılı basın açıklamasında ; ”Değerli Üreticilerimiz ve Değerli Basın Mensupları:
Bölgemiz ve ilimiz ekonomisi içerisinde önemli bir paya sahip fındığın; fiyatı, pazarlanması, iç ve dış piyasadaki durumu ve üreticinin haklı talepleri ile çözüm önerilerini dile getirmek ve kamuoyuyla paylaşma ihtiyacı duyulmuştur.
Ziraat odaları olarak, aylar öncesinden özellikle rekoltenin az olması ve buna bağlı olarak oluşacak fiyat konusunda zaman zaman kamuoyunu bilgilendirip yetkililere de gerekli uyarılarımızı yapmıştık. Gelinen noktada uyarılarımız maalesef dikkate alınmamıştır. Üretimin bu kadar düşük olduğu , ilaç, gübre, işçilik maliyetlerinin yüksek olduğu bu yıl belirli kesimlerce fındık fiyatı baskı altına alınmış, maliyetinin bile altında tutulmaya çalışılmaktadır.
Ziraat odaları olarak bu durumu önceden görmüş fındık üreticileri adına, adil olmayan piyasa şartlarını kendi adına tekelleşme fırsatı bilen firmalara karşı devletin Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO) aracılığıyla müdahale alımı yapmasını talep etmiştik. Ziraat odalarının bu haklı talebi ne yazık ki bu güne kadar bir karşılık bulamamıştır. TMO’nun fındık alımıyla ilgili oyalama politikası devam etmektedir.
Bu gecikme ve oyalamalar devam ederken birçok üreticimiz maddi sıkıntılarından dolayı ürününü maliyetinin altında bir fiyattan satmak zorunda kalmıştır.
Yine Ziraat odaları olarak hasat öncesinde titiz bir çalışmayla yapılan rekolte tespitinin açıklanmasını talep etmiştik. Hasadın bittiği bugüne kadar TÜİK tarafından açıklanması gereken rekolte halen açıklanmamıştır. Üreticilerimizin ve sektördeki tüm paydaşların bildiği gibi bu yıl rekolte ortalamanın çok altında olduğu gibi üretim, temmuz ayında tespit edilen rekoltenin de altında gerçekleşmiştir. Rekolteyi açıklamayarak fındığın fiyatının piyasa şartlarında üreticilerin lehine oluşmasının önüne geçilmiştir. İşinin ehli olmayan, fındığın üretim aşamasındaki giderlerini tam olarak bilmeden gerçeklerden uzak masa başında hesaplar yapılarak fındığın maliyetin düşük gösterilmeye çalışılmaktadır.
Bu yıl 1 kg fındığın maliyeti 11.50 TL civarındadır. Bu maliyete karşılık piyasada oluşan fiyat maliyet rakamı kadar olmuştur. Maliyetin verime bağlı olarak yüksek olduğu bu yıl, fındık fiyatı şimdi oluşan piyasa fiyatının çok üzerinde olmalı, piyasada en az 20 TL fiyatla üreticiden alınmalıdır. Üretici olarak bizler bu fiyatı talep ederken hakkımız olanı istiyoruz. Herkesin bildiği üzere geçen yıl(2017) TMO 10.50 TL ‘den alım yapmıştır. TMO’nun geçen yıl fındığa vermiş olduğu fiyat o günkü döviz kuru üzerinden yaklaşık 3 $(dolar) ‘a denk gelmektedir. Hal böyleyken ülkemizde dövize bağlı olarak hiçbir sanayi ve tarım ürününün fiyatı düşmezken %75’i ihraç edilen fındığın fiyatı 3 $(dolar)’dan 1.8 dolara düşmüştür. Tarımsal ürün ihracatımız içerisinde en fazla paya sahip hiçbir girdisi olmadan ülkemize döviz girdisi sağlayan fındığa niçin sahip çıkmamaktadır.
Fındık fiyatı konusunda iç piyasada bunlar olurken ihraç fiyatı değişmemiş, geçen yıl 6.20 $ olan iç fındık fiyatı 22-23 TL’ye karşılık gelirken bu yıl 6.20 $ 40 TL yapmaktadır. Dövizin artmasından kaynaklanan yaklaşık 20 TL kimin cebine girmektedir. İlgili devlet kurumları ve siyasetçilerimiz fındık üreticisinin alınteri olan bu kazancın birilerinin cebine girmesini nasıl görmezden gelmektedir.
Öte yandan çiftçinin hak ve menfaatlerini koruma adına var gücüyle çalışan, tüm bu uyarıları yapan odalarımıza karşı, fındığın ticaretini yapan bu çıkar çevreleri çiftçilerimizi tamamen savunmasız bırakma adına -sözüm ona- kendini çiftçi olarak adlandıran maşaları aracılığıyla medya ve sosyal medya üzerinden odalarımıza saldırmaktadır. Kuruluş amacı üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak, üretimi arttırmak, üyelerinin gelirini arttırmak, yaşam kalitesini yükseltmek olan ziraat odaları üreticinin alınterinin karşılığını istediği için maksatlı olarak günah keçisi olarak ilan edilmek istenmektedir. Ne acıdır ki bu kişiler çiftçilikle uzaktan yakından alakası olmayan özellikle ihracatçılar tarafından dile getirilen “Ziraat odaları fındık fiyatlarına karışmasın” söylemine çanak tutmaktadır.
Buradan fındığını emanete veren üreticilere de sesleniyoruz. Emanete fındık vererek geleceğinize ve diğer üreticilere ihanet etmeyin. Sizler emanete fındık verdiğiniz sürece geçimini fındıktan sağlayan akrabalarınız ve komşunuzun mağduriyeti bir kat daha artmaktadır.
Değerli fındık üreticileri sizlere kimsenin sahip çıkmadığı bu dönemde fındığınızın tamamını değil ihtiyacınız kadarını piyasaya indirin. Fındığımızı satacak isek; birçok eleştirilecek yönü olmasına rağmen nispi olarak da olsa piyasa fiyatının üzerinde alım yapan Fiskobirlik’e ürünümüzü verelim. 2007’den bu yana Fiskobirlik’e sahip çıkmadığımız için, piyasa tekelcilerin eline kalmıştır.
Değerli fındık üreticileri ve basın mensupları bu gidişe bir an önce dur denilmeli, serbest piyasada fındığın hak ettiği fiyatlara gelmesini engelleyen, üreticinin sırtından haksız kazanç elde eden, iç piyasada üreticileri, dış piyasada alıcıları kendine bağımlı kılan tekel olmuş bu yapılara devletimiz ve özellikle siyasetçilerimiz bir an önce dur demelidir. Toprak mahsulleri ofisi zaman kaybetmeden alıma başlamalıdır.
Ülkemizin dövize ihtiyacı olduğu bu dönemde ihracatıyla hatırı sayılır döviz girdisi sağlayan fındığa ve üreticisine destek sağlanmalıdır. Bu yıl dövizde oluşan ani yükselişten dolayı cebini dolduran ve kim aksini iddia ederse etsin tekel olmuş bu firmalara hukuki anlamda da inceleme başlatılmalıdır.
Değerli basın mensupları, değerli üreticiler, bu haklı talep ve önerilerimiz dikkate alınmadığı takdirde çiftçilerimizden gelen talep doğrultusunda Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin bilgisi ve yasal mevzuat çerçevesinde diğer yol ve yöntemleri deneyeceğimizi bildirir, kamuoyunun takdirine ve bilgisine sunarız.
Saygılarımızla.” İfadesi yer almaktadır.
